DÖKÜMANLAR
 

PROGRAMLI ÇALIŞIN VERİMLİ ÖĞRENİN

 

Anlamakta güçlük çektiğiniz konu ya da dersleri sabahın erken saatlerine kaydırın. Çalışmaya ne kadar zaman ayıracağınızı tespit edin. Bunu yaparken dersin önemi, anlaşılırlığı ve ağırlığını gözönünde bulundurun

 

Seyfi adında çok sevdiğim bir arkadaşım vardı, zekiydi ve başarılıydı. Ama aslında çok daha başarılı olabilecek zeka kapasitesine sahipti. Seyfi"nin gözlemleyebildiğimiz bir hatası vardı. Program yapamamak...

 

Gerçekten Seyfi"yi çoğu zaman defterlerinin kitaplarının başında bir kağıt kalemle düşünür görürdüm. "Ne o hayrola?" diye sorduğumda "Program yapmaya çalışıyorum" derdi. Onun bu çalışma planı çıkartması saatler alırdı.

 

Büyük bir ihtimal sizlerde bu kadar olmasa bile zaman zaman benzer bir şekilde düşünmüşsünüzdür. Kendinize "Acaba şimdi ne yapabilirim?" sorusunu sorduğunuz olmuştur. Bu soruyu sormak doğaldır ancak bu soruya takılı kalmak hatadır.

 

Kararsızlığa dikkat

Çünkü yaptığınız çalışma planı siz böyle bir soru sorduğunuzda bu soruya hemen cevap verecek kapasitede olmalıdır. Çevrenize göz attığınızda hemen farkedeceksiniz; başarılı insanlar belli bir plan ve program dahilinde çalışan disiplinli insanlardır. Bunun aksini düşünmek mümkün değildir.

 

Hiçbir durum karşısında kararsız kalmayın verilen en kötü karar bile kararsızlıktan daha iyidir. Bu gerçek, "Şimdi ne yapabilirim?" sorusunu sorduğunuzda sizleri aydınlatan bir ışık olmalıdır. Kararsızlık ve ne yapacağını bilememe insanları korkuya, endişeye ve başarısızlığa iter. Şüphesiz hayatımızın her anı güzellikler ve iyiliklerle dolu değildir. Mutlak sorunlarımız ve tabi ki sorumluluklarımız vardır.

 

Ancak hiçbir şey sonunda bize kazanım sunmayan endişelerle dolu dünyada yok olup gitmemize değmez. Mutlaka her zorluğun bir çıkışı her karanlığın bir aydınlığı vardır. Geleceğe yönelik tamamen muhtemel kötülük ve olumsuzlukları düşünmek, bugünümüzü kendi isteğimizle yok etmemiz akıllı bir davranış değildir.

 

Endişeye kapılmayın

Endişelenmenin yersizliğini kanıtlamak için en emin yol sizi korkutan endişeye sevkeden nedenleri ortaya koyup, bunlar üzerinde objektif değerlendirmeler yapmaktır. Sonuçta endişe kaynağı olan birçok nedenin boş bir vesveseden ibaret olduğunu farkedersiniz.

 

Endişe içinde olmak insanın doğru düşünme ve sağlıklı karar verme yeteneğini köreltir. Endişeden kurtulmada inancın hissedilir bir yeri vardır.

 

Belli bir iradi güç gösterebilen kişi artık programını yapabilir. Çünkü hedefi bellidir. İkinci adım belli program çerçevesinde bu hedefe ulaşmak olmalıdır.

 

Birçok kişiye program yapmak büyük zaman kaybıymış gibi gelebilir. Program yapma bahanesiyle oyalanmanın dışında bu kesinlikle yanlış bir düşüncedir. Programsız çalışma verimsiz olur, verimsiz çalışmanın sonu da başarısızlıktır. Bu durum beraberinde mutsuzluğu ve organik psikolojik rahatsızlıkları getirir.

 

Planlanmış programlanmış hayatta dirlik ve düzen vardır, başarı vardır, mutluluk vardır. Etkili ve verimli öğrenmenin temelinde de bu yüzden planlı programlı çalışma yatar.

 

"Beş N" kuralı diye anılan, neyi, nerede, ne zaman, nasıl, niçin yapacağını bilen bir insanın başarılı olması kadar doğal hiçbirşey yoktur. Bu da ancak gerçekçi bir programla mümkündür.

 

Program yapın

Program yapmak kimileri için gayet basit bir iş gibi görülebilir. Oysa ben program yapmanın bir sanat olduğuna inanırım. Gerçekten programı yapmak, yapılan programı uygulanabilir kılmak hiç de yabana atılacak beceri değildir. Nitekim bir program uygulanabilirliği ölçüsünde değerlidir.

 

Herhangi bir dersi çalışmak için oturduğunda sadece 15-20 dakikayla yetinen sonra sıkılıp çalışmayı terkeden birinin saatlerle ifade edilen bir programı uygulaması mümkün değildir. Aksine kendini motive etmiş, inançlı kendine güvenen amacına ulaşmak için attığı ufacık adımların kıymetini bilen gerçek bir mücadele adamı için böylesi bir program yaşanan gerçeğin ta kendisidir.

 

İşin aslına bakarsanız, programlı çalışma fazla bir efor gerektirmeyen çalışmadır. Plansız programsız saatlerce çalışmaya karşılık neyi, nasıl ve niçin çalışacağını bilen bir kişi öncekinin çok daha azına, daha verimli çalışmalar yapabilir. Planlı çalışma daha kısa zamanda daha verimli çalışmayı ifade eder. Bu başarının iki kelimelik açılımıdır.

 

Ders çalışma planı yaparken belli bazı özellikleri gözönünde bulundurmalıyız. Birinci nokta, anlamakta güçlük çektiğiniz konu ya da dersleri daha iyi anlamaya yönelik saatler olarak bilinen sabahın erken saatlerine kaydırmak... İkinci öncelikli nokta; çalışmaya ne kadar zaman ayıracağınızdır. Bunda da yine dersin önemi anlaşılırlığı ve ağırlığı gözönünde bulundurulmalıdır. Üçüncü nokta; dersin nasıl çalışılacağıdır. Yazarak, özet çıkararak, okuyarak tekrar ederek, soru çözerek, anlamaya yönelik çalışma, göz gezdirme vs... Tekrar çalışma ve göz gezdirme diğerlerine göre daha az zaman isteyecektir. Ya da aynı zaman diliminde daha fazla yer çalışılmasına fırsat verecektir. Ancak yazarak, özet çıkararak ya da anlamaya yönelik çalışma yöntemleri uzun zaman gerektiren çalışma şekilleridir.

 

50 dakika ders 10 dakika mola

Şimdi de plan-program nedir ve nasıl yapılır onu öğrenelim...

Programlar günlük, haftalık, aylık, yıllık olarak düzenlenmelidir. (Ajandanız yoksa hemen şimdi bir ajanda alıp programınızı ajanda üzerinde yapınız.)

 

Öncelikle günlük programınızı yapın. Yapılacak programın daha sağlıklı ve uygulanabilir olması için kendinizi bir hafta kadar gözlemleyerek çalışmaya ayırabilecek boş ya da daha iyi değerlendirilebilecek yarı boş vaktinizi tespit edin. Günlük çalışma, genel programın ilk adımıdır. Günlük yapacağınız işleri, sabah kalkış saatinizden başlamak üzere kahvaltı, okula geliş-gidiş, akşam programı ve yatış olmak üzere bir gündeki aktivitelerinizin hemen hepsini not etmelisiniz.

 

Ayrıca günün hangi saatinde daha verimlisiniz. (Ki bu genelde sabah saatleridir) Bunu mutlaka belirleyin. Çünkü en zor dersler ve anlaşılması, çözülmesi zor problemler o saatlerde programlanırsa daha verimli ve başarılı olunur.

 

Günlük programda ölü saatlerin değerlendirilmesine, dinlenmeye ve genel anlamda kendinize de vakit ayırmış olmalısınız. Günlük programınızda neyi, ne zaman, nasıl yapacağınız açıkça ve net bir şekilde görülmelidir. Kendinizi gözlemlerken dikkat edeceğiniz nokta her zamanki gibi doğal olmanızdır. Doğru ve objektif bir plan için bu şarttır.

 

Öncelikleri belirleyin

Her programda olduğu gibi günlük programda da yapacağınız işlerden öncelik arzedenler olabilir. O vakit yaptığınız programı tekrar gözden geçirip öncelikle o işin üzerine giderek bitirmeniz gerekmektedir. Örneğin o gün matematik dersinde işlenen ikinci dereceden iki bilinmeyenli denklemler konusunu hemen okuyup pekiştirmek istiyorsunuz. Bu takdirde tarih, coğrafa, edebiyat gibi diğer derslere öncelik vermeniz anlamsız olur. Bu önceliği kendi konumuza göre sizler belirleyeceksiniz. Sözkonusu sistem, sınav dönemlerinin öncesinde ve çalışma isteğinize göre değişiklikler gösterebilir.

Herşeyin ötesinde şunu kesinlikle aklınızdan çıkartmayın. Ders başında geçirdiğiniz süre değil, ders çalıştığınız zaman zarfında ondan elde ettiğiniz verim önemlidir. Amacınız verimli ders çalışma olmalıdır. On saat ders çalışıyor gözükmekle, bir saat hakkıyla ders çalışmak arasında dağlar kadar verimlilik farkı vardır. Bunlardan birincisi insanı bıkkınlığa, motivasyon eksikliğine ve sonuçta da dersten soğumaya ve başarısızlığa iterken, diğeri dersi cezbedici görünüme sokar. Bunlardan sonraki çalışmalar için teşvik unsuru olur.

 

Ders çalışma programınızı hazırlarken "5"e 1 yöntemi" olarak adlandırılan sisteme uymanız, yapacağınız en akıllıca davranış olacaktır. Bu sistem kabaca 50 dakika ders, 10 dakika mola şeklinde ifade edilebilir. 50 dakikalık çalışmanın ilk 40 dakikalık bölümünü ders çalışmaya (Bu sistemle çalışmanın ilk günlerinde eğer 40 dakikalık sürede henüz yeni konsantre olmuş ve çalışma ortamından ayrılmak istemiyorsanız büreyi kendinize göre ayarlayabilirsiniz. Ancak zamanla sisteme uyarsanız (sistem size değil) daha iyi olur. On dakikalık kısmını da tekrara ayırmalısınız. Tekrarın belli bir uygulama şekli vardır. On dakikanın ilk beş dakikasında sessiz tekrar, ikinci beş dakikasındaysa kitabı kapatıp sesli tekrar yapılmalıdır.

 

Yapılan araştırmalar göstermiştir ki, ders çalışma ve dinlemede derse adaptasyondan 35-40 dakika sonra konsantrasyon bozulmaları ve dikkat uçuşmaları başlamaktadır. Bu durum zaman içerisinde konsantrasyonu tamamen bozacak, dersi anlamak zorlaşacak ve sonuç itibarıyla de verimsiz bir ders çalışılmış (!) olacaktır.

 

5"e 1 kuralını kesinlikle yabana atmayın. Önemsememezlik gibi bir hatay düşmeyin. Çünkü önemi ve geçerliliği olan bir kuraldır. Başarı bu kuralın iyice uygulanmasında yatar. Tekrarlarınızı mutlaka yapın. Öğrenmede tekrar çok önemlidir. Zamanında derslerine çok iyi çalışıp yeterli tekar yapamadıklarından daima performanslarının altında not alan arkadaşlarım olmuştur. Bunların durumuna düşmeniz istemem. Düzenli yapılan her tekrar insanın kendine olan güvenini de artırır. Kendine güvenen ben bu işi yaparım diyen ve yeterince de çalışmış bir kişinin başarılı olmasından daha doğal ne olabilir?

                                                                                   Dr. Haluk Alan

***************************************************** 

YATARAK DERS ÇALIŞMAK

 

Zihnin dağılmasına yol açan önemli faktörlerden bir tanesi de yatarak ders çalışmaktır. Ne kadar iyi niyetli olursa olsun, ders kitabını eline alıp şöyle uzanarak çalışmak istemenin doğurduğu tek sonuç vardır: uykuya dalmak ve çalışmayacak kadar gevşemek. Uyku ve uyanıklıktan sorumlu anatomik yapılar beyin sapındadır. Kas geriminin belirli düzeyde olması ve kaslardan bu yapılara mesajları gitmesi uyanıklığı sağlar. Eğer kas gerimi belirli bir düzeyin altına düşerse, beyin sapına gönderilen mesajlar bu sefer uykuyu başlatan maddelerin salgılanmasına yol açar. Böylece öğrenmek için gerekli dikkatin ön şartı olan “UYANIKLIK” bozulmuş olur.

Ders çalışmak için en uygun durum çok yumuşak olmayan bir sandalyede dik olarak oturma ve kolları bir masaya ya da sıraya yaslamaktır.

Yatarak ders çalışmak gibi, kaykılarak sıranın üzerine uzanarak ders dinlemekte öğrenmeyi engelleyecek düzeyde gevşemeye yol açar.

 

***************************************************

MATEMATİK DERSİNDE BAŞARILI OLMAK

 

1. MATEMATİK DERSİ DİKKATLE VE ÖZÜMSENEREK DİNLENMELİ, DERSE İLGİ GÖSTERİLMELİ

2. Derse ilgi gösterildiği ve konular tekrar edildiği sürece zor olmayan bir ders olduğuna inanılmalı

3. DERSE AKTİF BİR KATILIM SAĞLANMALI

4. Konular sistemli olarak tekrar edilmelidir

5. SINIFTA ÇÖZÜLEN ÖRNEKLER EVDE BİR KEZ DAHA ÇÖZÜLMELİ SONRA KONU İLE İLGİLİ DİĞER SORULARA GEÇİLMELİDİR

6. Sorularla ilgili soru kökleri iyi anlaşılmalı, veriler iyi incelenmeli, çözümler kağıt üzerinde yapılmalı

7. Konular bir bütün olarak öğrenilmeli

8. Çözülemeyen ve çözümünde güçlük çekilen sorular ÖĞRETMENE sorulmalı

9. Konularla ilgili mümkün olduğunca çok soru çözülmeli

10. GEÇMİŞ YILARA AİT SORULAR İNCELENMELİ

 

Sevgili Öğrenciler,

Dünya milletleri birbirlerini aşmak için kıyasıya mücadele ettiği, her geçen gün yeni buluşların yapıldığı, yeni teknolojinin kurulup, insanların dünyayı bırakıp uzayda yarıştığı şu çağda ,Türk Milletinin genç kuşaklarına büyük görevler düşmektedir. Bu görev ,yukarıda saydığımız özellikleri takip etmenin yanı sıra katılımcı ve üretici nitelikte olmalıdır.

Bu büyük görevlerin şuuruna varmış olmanın sonucunda .siz öğrencilere düşen görev; kendi kendinizi yetiştirmenizdir. Hiç bir küçük noktayı gözden kaçırmadan içinde bulunduğunuz zaman ve şartların sizlerden neler beklediğinizi iyi hesaplayarak kendinizi bu beklentilere uygun bir şekilde yetiştirmeniz gerekmektedir. Devletimizin sizlere sağladığı imkanlara , kendi azminiz ve idarenizle birleştirilerek daha bilgili,daha yetenekli, daha başarılı kişiler olmak zorundasınız.

Sizlerden şu anda beklenen; dersleri tam öğrenmeniz ve sınıflarınızı başarılı bir şekilde bitirmenizdir. Bu şekilde sizleri bekleyen daha büyük görevlere layıkı ile hazırlanmış olacaksınız. Bu yayınlar sizlerin, derslerinizde daha başarılı olmanız için hangi hususta dikkat etmeniz ve hangi çalışma yöntemlerini kullanmanız gerektiğini açıklanarak, elde edeceğiniz başarılarda sizlere yardımcı olunmak istenmektedir. Bunu sizlere şu başlıklar altında vermeye çalışacağım.

1-Ders çalışmaya moral ve psikolojik yönden hazır olmak.

2-Ders çalışırken dikkat etmeniz gereken hususlar.

3-Başarılı olmanız için öneriler.

 
***************************************************

DERS ÇALIŞMAYA MORAL VE PSIKOLOJIK YÖNDEN HAZIR OLMAK:

Başarılı olmak ve çalışmalardan verim alınması kişinin çalıştığı konuya kendisini konsantre edebilmesine, kendisini hazırlamasına bağlıdır. Konulara olan konsantrasyonu ise, içinde bulunduğu ruhsal durumu moral yapısı ve psikolojik dengesi önemli ölçüde etkiler.

Zihin, örenilmesi gereken konudan daha önemli gördüğü problemlerle meşgul olursa kişinin dikkatini ve ilgisini asıl konu üzerinde toplaması çok zordur. Dolayısıyla zihni etkinlikler ilgili konuyla birlikte bir çok ilgisiz konuya dağılmış olur. Bu başarıyı önemli ölçüde etkiler. Örnek olarak; öğrencinin devamlı kavga eden bir anne-babaya sahip olması sürekli bir arada bulunduğu arkadaşları tarafından haklı ve haksız olarak eleştirilmesi, isim takılması, kendisine sevmediği şakaların yapılması ,yalnız olması verilebilir. Bütün bunlar öğrencinin kendisini derse vermesine, konuyu tam olarak anlamamasına ve öğrenmesinin güçleşmesine sebep olacaktır.

Yine öğrencinin arkadaşları arasında fizyolojik yönden farklı gelişmesi, "Acaba ben diğer arkadaşlarımdan farklı mıyım?" gibi sorularla meşgul olması onun dersi takip etmesini ve ders çalışmasını olumsuz yönde etkileyecektir.

Siz öğrenciler, sizi olumsuz etkileyen problemlerin farkında olmalı, çözmeye çalışmalı, eğer çözülemeyecek bir problem ise profesyonel bir alan olan rehberlik servisinden yararlanmalısınız Bu şekilde Daha objektif ve bilimsel yöntemlerle sorununuz daha kısa sürede çözülebilir.

Bir görüşe göre hayat bir problem çözme sürecidir. Ailevi, toplumsal ve kişisel problemleri olmayan insan yoktur. Yalnız bu problemleri çözme gücünü, bu problemlere dayanma gücünü içinde hisseden veya hissedemeyen insan vardır. Ayrıca gençlik çağına her insan farklı zamanda geçmektedir. Bu fizyolojik gelişmelerin gecikmesi normaldir. Ders çalışmaya psikolojik olarak hazır olup olmadığınızı belirleyen bir durum kendinize olan güven duygusunun niteliğidir. Bazı öğrenciler kendi kendilerini diğer arkadaşlarına göre değerlendirdiklerinde kendilerini onlardan çok üstün ve yetenekli görürler.

Kendisini aşırı olarak üstün gören ve kendisine olması gerektiğinden daha fazla güvenen öğrencilerle, kendisini pasif ve zayıf olarak gören öğrencilerin bu durumlarından kurtulmaları için yapması gereken ilk iş kendi kendilerini oldukları gibi değerlendirip, güçlü ve zayıf yönlerini samimiyetle önce kendi kendilerine karşı kabul ettirmeleridir. Eğer farklı alanlar ve yetenekler olmasaydı meslekler olamazdı.

Hataları kabul etmek onlarla mücadele etmenin ve onların olumsuz etkisinden kurtulmanın tek şartıdır. Hatasını eksikliğini görmeyen kişinin bu hatasını düzeltmesi veya onun etkisinden kurtulması söz konusu değildir. Ders çalışmada morali ve psikolojik hazırlığı etkileyen diğer bir unsurda heyecan durumudur. Yeterli düzeyde kaygı bizde motivasyon yaratır. Aşırı kaygı, kıskançlık, rekabet ve kızgınlık gibi heyecanlar insanı bedence olduğu gibi zihince de karışıklığa uğratır. Aşırı heyecanın nedenleri, kendine güvensizlik, derse yeteri kadar hazırlanamama, başarısızlığı kabullenmeme vs. durumlarıdır. Aşırı heyecan başarıyı azalttığı için, başarılı olmak isteyen öğrenci kendi kendisiyle mücadele ederek heyecanlarını kontrol altına almayı becerebilmelidir. Başaramıyorsa rehberlik servisinden heyecanı kontrol teknikleri ile ilgili profesyonel yöntemleri öğrenebilir.

Bu mücadelede şunları dikkate almalısınız:

*Devamlı sınavı başaramayacağınızı düşünüp karamsarlığa düşmeyiniz.

*Kendinize ve sistemli çalışmalarınıza güveniniz. Başkalarını sizden daha iyi çalıştığı ve daha iyi öğrendiği ön yargısına kapılmayınız.

*Sınavda soruları aldığınızda birkaç soruyu bilememeniz nedeniyle diğer soruları da cevaplandıramayacağınız yargısına kapılmayınız. Her soruya tek tek bakınız, bütününe bakınca genel bir başarısızlık duygusu yaşayabilirsiniz.

*Sınav sırasında kendinizi rahat, sakin, ciddi ve uyanık bir ruhsal durum içerisine sokunuz.

Ders çalışmaya olan psikolojik hazırlık için gerekli olan bir şartta tüm olaylara, her harekete ciddiyetle bakabilmektir. En küçük ayrıntılara bile değer verebilmektir. Bazı öğrenciler, hayata tüm etkinliklere ve derse alaycı ve şakacı bir biçimde bakarlar, onlara değer vermezler, ciddiye almazlar. Başarılı olmak için kendi kendinizi, sonra hayatı ve her şeyi ciddiye alınız, onlara önem veriniz. Gelecekle ilgili hayallerinize bugünden hedefler koyarak ulaşabilirsiniz.

Özetle ders çalışmaya moral ve psikolojik yönden hazır olmak için kişisel ve toplumsal sorunlarınızdan arınmış, kendinize olan güveninizi dengelemiş, heyecanlarınızı kontrol altına almış olmanız ve hayata ciddiyetle bakmanız gerekmektedir.

 

DERS ÇALIŞIRKEN DİKKAT EDİLMESİ GEREKEN HUSUSLAR:

Bir kimsede öğrenmeye niyet ve öğrenme arzusu olmadıkça öğrenme gerçekleşmez. Başarılı olmak isteyen öğrenci özellikle istekli olmalıdır, öğrenmek zorunda olduğunu, öğrenme gerçekleştiğinde kazanacağı özellikleri idrak edebilmelidir. Öğrenci sabır ve dikkat isteyen yorucu ve zahmetli bir uğraş olan öğrenmeyi cesaretle ve hevesle istemelidir.

İyi bir çalışma yapabilmeniz için şu hususlara dikkat ediniz:

a-Çalışma süresini planlayınız. 3-4 saat boyunca aralıksız ders çalışmak yeterli verimi sağlamayabilir. Çalışacağınız ders konularını ayırıp, kitaplarınızı bir sıraya göre dizdikten sonra, her bir konu için belli bir zaman süre koyun. Genelde konsantre olmanız zorsa önce kendinizi ürkütmemek için başlangıçta kolay ve kısa süreli bir konuyla başlayın. Bu süre bitiminde mutlaka 5-10 dk."lık bir dinlenme süresi ayırın. Bu arada ders dışı başka bir şeyle ilgileniniz,kendinize ödül veriniz. Yeniden ders çalışmaya başlandığınızda başınız daha dinç ve sanki derse yeni başlamış gibi olacaksınız.

b-Dinlenmek için bir miktar zaman ayırınız. Dinlenme esnasında bir şeyler içiniz, temiz havada dolaşıp adelelerinizi dinlendirecek bir şeyler yapınız.

c-Çalışmalarınızı dersin zorluk durumuna göre ayarlayınız. Çalışma yöntemini ve süresini dersin zorluk derecesine ve ağırlığına göre belirleyiniz. Yatma zamanına kadar hangi dersi, ne kadar, kaç sayfa okuyacağınızı, kaç problem çözeceğinizi, neleri ezberleyeceğinizi sıralar ve belirli bir zamanlamaya göre planlarsanız çalışma gözünüzde büyüyen sonu gelmeyen bir uğraş olmaktan çıkar, aksine hedefi belli bir yolculuğa dönüşür.

d-Dikkatinizi toplamanıza yardım edecek alışkanlıklar geliştiriniz. Bunun için:

-Odanızda poster, resim, biblo vb. Dikkat dağıtıcı malzemeler olmamalı.

-Gürültünün az olduğu yerlerde çalışın. Müzik dinlemeyin, aralarda ödül olarak dinleyin.

-Sıranın üzerinde kullanacağınız malzemeyi önceden hazır bulundurun.

-Çalıştığınız yerin sıcaklığı fazla olmamalıdır.

-İlham doğmasını beklemeden hemen başlayın. Tüm çalışmalar o günkü çalışma için gerekli olan hedefe ulaşmadan, yapılmak istenen yapılmadan kesinlikle sona erdirilmemelidir. Çalışırken bütün-parça-bütün yöntemini kullanınız. Önce konunun tümünü okuyunuz. Okurken satırları kalemle takip edin. Bu takip sizin dikkatinizin dağılmasını önler. Bu okuma sırasında ana düşünceleri, kuralları, formülleri ile işaretleyiniz. Sonra sıra ile işaretlediğiniz yerleri ayrı ayrı öğreniniz. Parçaları ayrıntıları ile öğrendikten sonra, bir kez daha ana çizgileriyle gözden geçirerek zihninizde bütünleştiriniz.

 

BAŞARILI OLMANIZ İÇİN ÖNERİLER:

-Öğrenmeyi ders anında gerçekleştirin. Dersi derste anlayın ve öğrenin.

-Derslere önceden hazırlanın.

-Planlı çalışın.

-Ders dışı zamanlarda konuları biriktirmeden günü gününe çalışın.

-Derste aktif olun, derse katılın. Olumlu eleştirilerde bulunun. Anlaşılmayan konuları anında sorun. Öğretmeninizden veya iyi bilen arkadaşlarınızdan yardım isteyin.

-İşlenen konuyu o günün akşamı tekrar edin.

-Verilen ödevleri zamanında ve başkalarından yardım almadan yapın.

-Dersle ilgili notları doğru ve tam olarak kaydedin.

-Geçer not almak için değil, tam öğrenmeyi gerçekleştirmek için çalışın.

-Ders çalışırken başka şey düşünmeyin.

-Hep aynı yerde çalışın. Burada mecbur olmadıkça başka bir şey yapmamaya özen gösterin.

-Etütleri iyi değerlendirin.

-Konuyla ilgili fazla örnek yapın.

-Zayıf olduğunuz konuları tespit edin, bu eksikleri giderin.

-Başarma isteği ve morali içinde olun.

-Dinlenme ve uykuyu düzenli bir şekilde yürütün.

-Gece yatağınıza uzandığınız zaman o gün neler yaptığınızı ve yarın ne yapacağınızı kendi kendinize sormadan uyumayın.

-Dersi masa başında çalışın. Koltukta, uzanarak değil.

 

Hepinize başarılar ve mutluluklar dilerim.

 ***************************************************

Sevgili öğrenciler;

 

Hayat mutlu huzurlu yaşamak için vardır ve yaşam biçiminizi idealleriniz doğrultusunda şekillendirecek olan sizlersiniz. Hayatınıza yön vermede kullanacağınız yegane metot eğitimdir. Bu sebeple sizlerin arzuladığınız amaçlara gelmeniz için sistemli bir çalışma tekniği gerekmektedir. Bu gün çalışma deyince akla hep çok çalışma gelmektedir. Halbuki sonuç alanlar devamlı, dengeli ve etkili çalışma yapanlar olmaktadır. Unutulmamalıdır ki Bilgi birikimi sistemli çalışma ile elde edilir.

Sizlerin geleceğe daha güvenli adımlar atmanız ve başarılı olmanız için deneyim ve tecrübelerimizin yanında bilimsel verilere dayalı olarak bu eğitim seminerini hazırlayıp sizlere sunmaya karar verdik. Bu seminerin bundan sonraki çalışmalarınıza ışık tutacağını ümit ediyoruz.

Önce sizlere “ Wanted Onu Tanıyor musunuz” başlıklı yazıyı okuyarak başlayıp sonrada gıda, Zaman kullanımı ve çalışma ortamı gibi hazırlanma konularından seminerimize devam edeceğiz.

“Hedefi olmayan gemiye hiçbir rüzgar yardım etmez”

 !!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!

WANTED

ONU TANIYORMUSUNUZ?

 

 Çocuk Pazar sabahı saat 8.30 da uyandı. Cuma günü okuldan gelirken “bu hafta sonu önceki haftalardan farklı olacak. Kalan derslerimi tamamlayacağım ve önümdeki hafta içindeki sınavlara iyi hazırlanacağım.Diye karar vermişti. Bu sebeple Cuma akşam üstünü ve geceyi çok iyi geçirdi. Televizyon seyretti, müzik dinledi, uzun uzun telefonla görüştü ve gece oldukça geç saatte yattı. Çünkü ders çalışması için daha önünde uzuuun uzuuun iki gün ve iki gecesi vardı. Cumartesi günü arkadaşlarıyla beraber oldu. Biraz dolaştılar her zaman gittikleri yere gittiler. Sohbet ettiler sohbete o kadar çok dalmışlardı ki zamanın nasıl akıp geçtiğini fark etmedi bile. Ders çalışmadığı için zaman zaman biraz rahatsızlık duyduğu oldu ancak içinden gelen bu huzursuzluğu”daha önümde koskoca bir Pazar var” diyerek bastırdı.

 Pazar sabahı, işte bu şartlar altında 9,00 da uyandı. Önce güzel bir sabah kahvaltısı yaptı. Sonra sabah gazetelerini şöyle bir göz geçirdi. Ders çalışmak için sabah azimliydi. Saat 10.30 olmuştu. Şöyle bir televizyona göz atıp odasına geçmek istedi fakat film öyle heyecanlıydı ki bir türlü televizyonun başından kalkamıyordu. Önünde daha koskoca bir Pazar günü olduğunu düşünerek bu filmi izlemesinde bir sakınca olmadığına karar verdi. Film bittiğinde saat 12.00 ı geçiyordu. Hafta içi günlerde bu saatte yemek yemeğe alışkın olduğu için karnı acıktı. Annesinin özenle hazırlamış olduğu yemekleri yerken evdekilerle koyu bir sohbete girdi. Yemekten sonra yine çalışma odasına yönelmişti ki televizyonda maç yayını başlamıştı. Haftanın en önemli maçıydı. Bu maçı seyretmek için insanların birbirini çiğneyip, dünyanın parasını verdiklerini düşününce ayağına kadar gelen bu maçı seyretmemenin büyük kayıp olacağını düşündü.

Tüm hafta bu maç konuşulacaktı maç biter bitmez ( nasıl olsa 90dak.) sıkı bir şekilde çalışmaya başlamaya karar vererek maçı izlemeye koyuldu. Maç bittiğinde hafta sonu yaşadıklarını düşünmeye başlamıştı ki annesi içeriden çayın hazır olduğunu duyurdu. Oda çayı içip ders başına geçmenin doğru olacağına karar verdi çay bittiğinde üzerine bir ağırlık çökmüştü. Haftanın yorgunluğu , maçın gerginliği, sınav stresleri ve çayla birlikte yenilenler ... onu iyice gevşetmişti ” nasıl olsa şimdi çalışamam” diye düşündü ve dinlendikten sonra çalışmaya karar verdi.

 Saat 19.00 sıralarında içindeki huzursuzluğu bastırmaya gayret ederek çalışma masasına yönelmişti ki en sevdiği arkadaşıyla ,ailesi onlara misafirliğe geldi. Misafir varken de ders çalışılmazdı ya ... birlikte sevdikleri diziyi seyrettiler. Artık kalan zamanında sadece en önemli iki dersi çalışırım diye düşünüyordu. Fakat yavaş yavaş uyku bastırmaya başlamıştı. Eğer uyumazsa yeni başlayan haftaya yorgun ve uykusuz girecekti. Bu sebeple kendi kendine şöyle dedi.” Bugün çalışamadım. AMA YARIN SÖZ ÇALIŞACAĞIM”. Yarı sıkıntılı yarı huzurlu odasının yolunu son kez tuttu. Ancak çalışmak için değil , uyumak için...

 

GIDA YÖNÜNDEN : Beynin daha iyi çalışması glikoz ve oksijene bağlıdır. Bu bakımdan ders çalışan arkadaşların bilhassa belli miktar kuru üzüm veya bal alması ve temiz bir havada ders çalışması yerinde olacaktır. Sigara içen veya sigara dumanlarına maruz kalan bir arkadaşın zihni performansı düşülecektir. Aynı zamanda nikotinin kanı pıhtılaştırma etkisi olduğundan kanın beyine daha az süratte gitmesi mevzu bahistir. Bu nedenle beyin ve kalp infarktusü olabilir. Midenin dolu olması kanın mide damarlarına birikmesine sebebiyet verecek yine beyne kanın az gitmesine, dolayısıyla uykunun gelmesine sebebiyet verecektir.

 

ZAMAN YÖNÜNDEN : Sabah çalışılan dersler daha kolay hafızaya alınır. Öğleden sonra çalışılan dersler ise zor öğrenilir. Sabah öğrenilen dersler kısa süre hafızada kalır, öğleden sonra öğrenilenler ise daha uzun süre hafızada kalır. Bunu birleştirirsek ilk çalışmaları sabahları veya gecenin sabaha yakın vakitleri, tekrarı ise öğleden sonra yapılmalıdır. Akşamdan sonra ve gece ders çalışma verimsizdir. Bu vakitlerde daha basit konuları çalışmalı veya tekrar etmeli, mümkünse 22:00 – 23:00 civarında yatılmalıdır.

 

ÇALIŞMA ODASI : Odanın temiz ve düzenli olması ruhta iyi bir tesir bırakır. Havası temiz olmalı. Işığı loş, uyku getirici olmamalı. Duvarlarda poster vs. olmamalı. Ders çalışma verimi düşer ve zaman kaybı olur. Duvarda ve masada bazı ezberlenmesi gereken formüller veya çok önemli olan bazı bilgiler asılı olmalı. Onları göre göre öğrenecektir.

 

BEYİN CİMNASTİĞİ : İnsan beyni düşündürücü eserleri okudukça yeni hücreler yapılır. ( 18 veya 25 yaşına kadar ) 16 milyar olduğu tahmin edilen hücreler 20 milyara kadar çıkabilir. 25 yaşından sonra ise sürekli beyin hücreleri ölmeye başlar. Bunu ne yapsanız durduramazsınız. Bu günde 7-12 bin civarında ölme mümkündür. 20 milyardan azalmaya başlarsa 80 yaşlarında dahi bir genç dimağ gibi seri karar verebilen, hafızası mükemmel, enerjik olacaktır. Böyle olamayıp 16 milyardan azalma olursa bunama (senil demans) meydana gelecektir. Bu fırsatı kaçırmamış olanlar akıllı ise gereğini yapmalıdırlar.

 

Öğrenilen bilgiler için hücreler arasında protein sentezi yapılıp bu bilgilerin bunlar üzerinde kaydolunduğunu söyleniyor. Çok endişelenen kimselerde Norepinerrin salgılanıp bu protein sentezini imha eder. Öğrenme azalır. Biraz endişe olmalı ama moral yüksek olmalı.

 

UYKU : İnsanın sabah erken saatlerde ve akşama yakın saatlerde uyumasının olumsuz tesirleri vardır. Sabah uyuyanlarda gün boyu uyuşukluk, akşama doğru uyuyanlarda ise kafada zonklama, ağrı, baş dönmesi gibi psikolojik tesirleri olur. Uyku getiren başlıca faktör gözün ve kulağın beyne depolamak için gönderdiği gereksiz bilgilerdir. Bir de çok su içmek uykuyu getirir. Tabi ki fazla yemek yemek fazla su içmeyi gerektirir. Çok konuşma da insanın beynini yorar. Mecburiyet olmadıkça fazla konuşmamak dikkatin daha iyi olması için önemlidir.

 

ZAMANI DEĞERLENDİRME : Otobüste, durakta vs. sürekli bir şeyler okumalı. Yemek yerken kolay anlaşılan kitapları bitirebiliriz. Bir çay için 1 saat vakit geçirmemeli. Ya çay içerken bir şeyler okumalı veya öğrenilecek şeyleri başkalarına sormalı veya 5 dakikada çay faslını bitirmeli.

Uygun değildir ama yabancılardan tuvalette dahi yabancı dil öğrenenler vardır. Japonlar haftada 2 kitap, Avrupalılar haftada 1 kitap bitiriyorlar. Türkiye’de hiç olmazsa ayda 1 kitap bitiren kaç kişi vardır? Avrupadaki kahvehaneleri yine Türkler açmıştır ve yine Türkler oralarda vakit geçirmektedirler.

 

TEMBELLİĞİN SEBEPLERİ : Bazıları tembelliği dikkat ve irade noksanlığına bağlamışlardır. Düşünme ve tefekkür azlığına bağlamıştır. Genellikle düşüncesiz insanlar tembeldir. Tembel insanlar genellikle yemeyi, içmeyi, eğlenmeyi, uyumayı düşünürler. Evde pasif rahatı seven, her işi başkasına yaptıran aileler öğrenciler için kötü örnektir. Öğrencinin sınıfı arkadaşlarının tembel veya çalışkan olması da durumu etkiler. Bu yüzden herkes kendisine zeki, çalışkan ve düzenli ders çalışan , prensip sahibi arkadaşlar seçmeli. Öğretmenlerin adaletli davranıp davranmaması, şahsiyeti ve öğretim metodu da talebeyi etkileyen hususlardandır.

İnsan fıtratında kötülüğe veya gevşetmeye, tembelliğe eğilim özelliği vardır. Zira bu sayılan şeyler bir güç gerektirmeyen şeylerdir. Bazı insanlar yarınları, bugünden daha müsait farz eder. Böylece önemli işleri yarına bırakır. Oysa bunun tam tersi olmak, mesela yemek yerine , su içme ve nefes alma. Bunlardan en önemlisini daha sonraya tehir edebilir miyiz. Aynen onun gibi talebe için en önemli şey ne ise önce onu yapmalı. Her gelen gün kendi meşguliyeti ile gelir.

 

TEKRAR: Psikoloji “ ANLAMANIN EN İYİ YOLU TEKRAR ETMEKTİR.” Der. Tekrarların arası kısa olmalıdır. Yani bugün çalıştım, uzun bir zaman geçtikten sonra tekrar ettim, sanki ilk kez okuyormuş gibidir. Biraz çalışıp onu hemen tekrarlamalı. Bir araştırmaya göre 5 günde 15 defa tekrar edilmekle bilgilerin unutulmayacağı belirtilir. Bunda sistem 1. Gün 5 tekrar , 2. Gün 4 tekrar , 3. Gün 3 tekrar , 4. Gün 2 tekrar , 5. Gün 1 tekrar Kafanız yorulunca evin içinde bir tur atıp tekrar dersin başına oturmak veya geceleri çalışmakta çok önemlidir.

 

KİTAP OKUMA : Kitaplar ömrü uzatmanın en iyi yoldur. Stres insanın ölüm alarmıdır. Kitaplar bitirilemeyecek kadar çoktur. Bu yüzden en lüzumluları okunmalıdır.

“BİR ŞEYİ BÜTÜN BÜTÜN ELDE EDEMEZSEN , BÜTÜN BÜTÜN TERK ETMEKLE DOĞRU DEĞİLDİR.”

Herkes kafasını tetkik etse beyin kompitürüne nice gereksiz, boş bilgilerin yerleştiğini anlayacaktır. Bu bilgiler insan davranışını etkiler. Eğer beyin kompitüründe %60 iyi bilgiler, %40 bozuk bilgiler yerleştirilmişse o insan %60 iyi davranış sergiler. Bazen % 40’ı baskı altında tutup sürekli iyi davranabilir.

“BAŞARIYA GİDEN YOL ÇOK ÇALIŞMAKTAN DEĞİL, SİSTEMLİ ÇALIŞMAKTAN GEÇER “

Önemli olan etkili, planlı olmaktır. Hedef belli olmalıdır. Bu değişik zaman dilimlerine programlanmalıdır. Çalışma masanızın üzerine veya duvara “ BU GÜN ÜNİVERSİTEYE HAZIRLIK İÇİN NE KADAR ÇALIŞTIM” gibi uyarıcı sözler asmalısınız. Yalnız burada şunu dikkat etmeli. Kaldıramayacağı veya yapamayacağı şeyleri program yapmamalı.

 

GRUP ÇALIŞMASI : En güzeli kollektif çalışmadır. Uygun bir mekanda yapılan karşılıklı çalışmalar verimlidir. Ama kollektif çalışan mekana önceden çalışıp hazırlıklı gelme daha faydalıdır. Beraber çalışmanın ayrı bir zevki vardır.

Fakat arkadaşlarla kaynatmamalı. Söz vermeli. Gürültü patırtı ve tartışmalı ortamlar zihni yorar. Huzur içinde, nazik konuşmalarla, oyalayıcı konuşmalarla Lüzumsuz konuşmalarla harcatanlar nazikçe uyarılmalı.

Yine ders çalışmayı isteyip de çalışmayanlar da kollektif çalışsınlar. Kendilerine yardımcı arkadaş bulsunlar. Bazı arkadaşlar da bunlara yardımcı olsun. En iyi ders çalışanlar, ders verenlerdir.

Grup seçimi önemlidir. Eğer doğru seçim yapılırsa grup baskısı ve sosyal uyum çalışmaya başlamayı kolaylaştır, dikkat kopmalarını azaltır.

 

İYİ BİR DİNLEYİCİ OLMAK : Not tutma önemlidir.

 

1- Eğitimin temel şartı olan “ aktif katılım’ı” sağlar.

2- Unutmayı önler ( Unutma eğitimin en büyük düşmanıdır.)

 

İyi bir dinleyici olmanın temel kuralı iyi not tutmak, iyi not tutmanın yolu da iyi bir dinleyici olmaktır. Dersi derste öğrenebilmek için öğrencinin elinde tek bir fırsat vardır. Söyleneni iyi dinlemek ve not tutmak, bütün duyu organlarını öğretmene tevcih etmek gerekir.

Bir öğrenci okuduğunun %20’sini hatırlar. Önce okur sonra dinlerse %40’ını okur-dinler ve yazarsa %60’ını hatırlar.

 

TV- MÜZİK – TELEFON vs : Bu gibi uyarıcıların veya başka bir deyişle uyutucuların ortadan kalkması ders çalışma verimini arttırır. Televizyonun düğmesini açmak kolaydır ama kapamak zordur. Önce haberler derken sonra heyecanlı filimler vs. devreye girer. Arada reklamlar derken zihin allak bullak olur. O kafayla çalışarak öğrenilmesi mümkün olan dersler öğrenilmez. Zaman kaybı da olmuş olur.

 

TEMZİLİK : Ara sıra banyo yapma kan dolaşımını hızlandırır. Zira su vücuda dokununca damarlar genişler. Tıkanmalar önlenir., trafik normale döner. Bazı büyük insanların her gün duş aldığı söylenir.

İnsan vücudunda elektriksel iyonlar mevcuttur. Sinirlerde uyanlar bunlara iletir. Su ise iletkendir. Su ile yapılan temizlikle biriken iyonlar boşaltılır, rahatlama olur. Kaşıntı, kas ağrıları vs. sıcak bir banyo ile geçecektir.

 

AZ ZAMANDA ÇOK İŞ YAPMA : Öyle alimler vardır, doğumundan ölümüne kadar yazmış olduğu kitap sayfalarını yaşadığı gün sayısına oranlarsak gün başına 50 sayfa düşmektedir. Her sayfa yorumlansa bir cilt tutacak kadar muhtevalı, derin yazılardır. Bizler o eserlerden günde 50 sayfa okursak başımız zonklar.

Ders çalışmada orijinallik önemlidir. “MERAK İLMİN HOCASIDIR”. Orijinal şeyler daha iyi akılda kalır. Derslerin hafızada kalması için değişik mekanlarda ve değişik şifreler kurarak çalışmak faydalıdır. “NE GÜZELDİR” yerine “ NE GÜZEL YAPILMIŞTIR” gözlüğü ile bakma daha verimlidir. Zira birinde piste yarıdan girme öbüründe baştan başlama vardır. Yarıdan giren boşuna koşar, zira baştan kaybetmiştir.

İnsanın en kıymetli şeylerinden biri zamanıdır. Ama tavla oynayan bir kimseye sorsanız: “NE YAPIYORSUNUZ ? “ Der ki: “ZAMAN GEÇİRİYORUZ, VAKİT GEÇMEK BİLMİYOR.” Halbuki insan kıymetli şeyleri kolayca vermediği halde o kıymetli vakti nasıl verebiliyor.

 

YATARAK ÇALIŞMA : Psikolojik olarak yatağı görme veya uzanma insanın uykusunu getirir. Tavsiye edilmeyen bir çalışmadır, yatakta çalışılmaz. İnsan gerekirse kitabın başında uyumalı ama yatağına gitmemekte direnmelidir. Yıllarca başını bir kanepeye dayayıp uzanmadan istirahat edenler vardır. Fakat bir günde 3 cilt kitap bitirmektedirler.

Fakat yatakta iken uyumadan önce uykuya dalarken çitten atlayan koyunları hayal edeceğimize o gün gördüğümüz konuları tekrar etmek faydalı olur.

Psikolojide yapılan araştırmalar göstermiştir ki ders çalışmaktan sonra uyulursa, ders çalıştıktan sonra normal işlere devam etmeye nazaran daha iyi yer ettiği görülmüştür. Uykuda hazmetme süresi olarak psikolojide tespit edilmiştir.

Öğrenci yatmadan önce 10 dk süreyle o gün çalıştığı dersleri tekrarlayarak uykuya geçer ve sabahleyin de bir gece yapmış olduğu 10 dk’lık tekrarı yaparak başlarsa, yaptıklarını korumak açısından çok önemli bir avantaj sağlamış olur.

 

HIZLI OKUMA : Yavaş okumaktansa biraz süratli okuyup çok tekrar yapmak daha verimlidir. Dudakları kıpırdatarak okumak, okuma hızını düşürür. Tekrarlar kar topuna benzer. Tepeden aşağıya yuvarlandıkça büyür, büyüdükçe hızı artar.

 

DERSTE NOT ALMADA YAYGIN OLAN SORUNLAR

 

 

sorun  çözüm

"zihnim dağılıyor ve sıkılıyorum"  sınıfın önüne otur. konuyu önceden incele. derste

yanıtlanmasını beklediğin sorular hazırla

 

"öğretmen çok hızlı konuşuyor"  kısaltma sistemi geliştir. kısaltmalar kullan. daha

sonra doldurmak için boşluklar bırak.

 

"öğretmen konuyu dağıtıyor"  konuyu önceden gözden geçirerek örgütlenme

ilkelerini belirle. dersten sonra notlarını tekrar düzenle

bazı düşünceler uygun görünmüyor"  bu düşünceleri notunda sayfanın yanına veya parantez

içine al. daha sonra notlarını gözden geçirirken kontrol et.

 

"her şeyi önemli görüyor" veya "hiçbirşey önemli değil"  ya konu hakkında bilgi sahibi değilsin veya anahtar

kavramları belirleyemiyorsun. konuyu anlamamışsın.

ilgili ders kitabından konuyu incele.

 

"tüm yeni teknik terimleri telaffuz edemiyorum"  yeni teknik terimleri okunduğu gibi kaydet. notlarını

tekrar gözden geçirirken doğrusunu yaz.

 

"öğretmen terimleri açıklamadan kullanıyor"  anlamadığın terimleri kaydet. kitabın sözlük kısmına veya

sözlüğe bakarak notunda bıraktığın boş yere anlamını yaz.

 

"öğretmen doğrudan kitaptan okuyor" . kitaptan pasajları işaretle. öğretmenin yorumlarını not kağıdının yanına yaz, nerede bulunduğunu kaydet

 
 
  Bugün 116 ziyaretçi (884 klik) kişi burdaydı! by difa99  
 

Myspace Layouts
easy polls
polls
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol